Polisiye edebiyat dendiğinde hiç kuşkusuz akla gelen ilk isimlerden biri Agatha Christie olur. 200’e yakın kitap yazan yazarın çok sayıda eseri filme çevrilmiştir. Agatha Christie kitapları içinde en bilineni de Doğu Ekspresinde Cinayet’tir. Kitaplara başladığınız gibi diğerlerini de okuma isteği peşinizi bırakmıyor. Hercule Poirot ve Mrs. Marple olmadan hiçbir cinayet çözülemiyor. Bu ana karakterlerin zekası ve enerjisi kitaplara bağlanmanıza neden oluyor, aman dikkat.: )
AGATHA CHRİSTİE KİTAPLARI İNCELEME
Aşağıda Agatha Christie kitaplarının kısa özeti yer alıyor.
Ölüm Meleği – Hiçbir ipucu olmadan, hatta ne aradığını, neyi araştırdığını bilmeden, tamamen varsayımlarla ve işaretlerle neyi aradığını, neyi çözmesi gerektiğini belirlemeye çalışan bir kadının araştırma yolculuğu. Mrs. Marple’ın olayları çözdüğü bu kısacık hikayede yaşlı kadının zekasına hayran kalacaksınız.
16.50 Treni – Yine bir Mrs. Marple klasiği.. Katil kim sorusunu kitap bitene kadar sordurtan ve hiç akla gelmeyen bir isimle şaşırtmayı başaran bir kitap.
Agatha Christie kitapları
Acı Kahve – Yazarın ilk tiyatro oyunudur, 1930 yılında sahneye kondu, ertesi yıl sinemaya uyarlandı. Tam da tiyatro tadında bir eser. Hercule Poirot ile sırlarla dolu olayların içine dalabilirsiniz.
Bağdat’a Geldiler – Yazarın ilk kez Türkçe’ye çevrilen eseridir. Çok sıkıcı bir kitap, tipik Amerikan casus filmlerini anımsatıyor. Belki de o filmler Agatha’nın kitaplarından esinlendiler.
Beklenmeyen Misafir – Yine tiyatro tadında bir eser, tipik bir Christie klasiği. Katil son anda hiç beklenmedik biri çıkar.
Beş Küçük Domuz – 16.50 Treni’nden daha etkileyici olduğu kesin.. Bu kadar kitabını okuduktan sonra yazar gibi düşündüğümü zannedip, katili bulduğum yanılgısına düştüm.. Yine yanıldım. Hercule Poirot şaşırtmaya devam ediyor.: )
Briç Masasında Cinayet – Tam Agahta gibi düşünmeyi başardım ve katili buldum derken Hercule Poirot yine şaşırtmayı başardı.: ))) Olayların nereye varacağını bir türlü kestiremiyorsunuz bu kitapta, tam bir bilinmezlik hakim. Dört şüpheli, dört katil adayı, her biri de hem cinayet işleyebilir hem de işleyemez durumdalar. Geçmişleri deşildiğinde hepsinin de bir cinayet işlediği ortaya çıkıyor ve bu da her birini potansiyel katil yapıyor, fakat Poirot’nun ustaca gözlemleri ve kişileri psikolojik olarak inceleyişi sayesinde olaylar çözümleniyor ve son anda işte katil dediğiniz anda bambaşka birini işaret ediyor parmağı.: )))
Cinayetler Kapısı – Felaket sıkıcı bir kitaptı. 2. Dünya Savaşı dönemlerinde yaşanmış bir ajanlık olayının içyüzünün araştırılmasını konu almış. O dönemde yaşamış bir ajanın gizemli ölümünü araştıran kahramanların başından geçen olaylar anlatılıyor. Yalnız Agahta bu kitabında merak uyandıracak cümleler kurmayı pek başaramamış, zira sayfaların akıp gitmesi yalnızca kitabın bir an önce bitirmek isteğinden kaynaklanıyor, meraktan değil. Ayrıca Miss Marple ve Hercule Poirot’suz bir Agatha’yı düşünemez olmama sebep olmuştur.
Cesetler Merdiveni – Miss Marple’ın yine ustalıkla çözdüğü bir hikaye..
Dersimiz Cinayet – Daha ilk satırlarda okunmaya değer, sıkmayacak bir kitap olduğu anlaşılıyor. Poirot’a rakip Giraundi isimli genç dedektifin hırsla çözdüğünü sandığı cinayet aslında bambaşka şeyler nedeniyle ve bambaşka kişilerce işlenmiştir. Kitap, ismini belki de Poirot’nun, sabırla ve tecrübesiyle Girandi’yi alt etmesi nedeniyle bu ismi almış..
AGATHA CHRİSTİE KİTAPLARI İNCELEME
Aşağıda Agatha Christie kitaplarının kısa özeti yer alıyor.
Ölüm Meleği – Hiçbir ipucu olmadan, hatta ne aradığını, neyi araştırdığını bilmeden, tamamen varsayımlarla ve işaretlerle neyi aradığını, neyi çözmesi gerektiğini belirlemeye çalışan bir kadının araştırma yolculuğu. Mrs. Marple’ın olayları çözdüğü bu kısacık hikayede yaşlı kadının zekasına hayran kalacaksınız.
16.50 Treni – Yine bir Mrs. Marple klasiği.. Katil kim sorusunu kitap bitene kadar sordurtan ve hiç akla gelmeyen bir isimle şaşırtmayı başaran bir kitap.
Agatha Christie kitapları
Acı Kahve – Yazarın ilk tiyatro oyunudur, 1930 yılında sahneye kondu, ertesi yıl sinemaya uyarlandı. Tam da tiyatro tadında bir eser. Hercule Poirot ile sırlarla dolu olayların içine dalabilirsiniz.
Bağdat’a Geldiler – Yazarın ilk kez Türkçe’ye çevrilen eseridir. Çok sıkıcı bir kitap, tipik Amerikan casus filmlerini anımsatıyor. Belki de o filmler Agatha’nın kitaplarından esinlendiler.
Beklenmeyen Misafir – Yine tiyatro tadında bir eser, tipik bir Christie klasiği. Katil son anda hiç beklenmedik biri çıkar.
Beş Küçük Domuz – 16.50 Treni’nden daha etkileyici olduğu kesin.. Bu kadar kitabını okuduktan sonra yazar gibi düşündüğümü zannedip, katili bulduğum yanılgısına düştüm.. Yine yanıldım. Hercule Poirot şaşırtmaya devam ediyor.: )
Briç Masasında Cinayet – Tam Agahta gibi düşünmeyi başardım ve katili buldum derken Hercule Poirot yine şaşırtmayı başardı.: ))) Olayların nereye varacağını bir türlü kestiremiyorsunuz bu kitapta, tam bir bilinmezlik hakim. Dört şüpheli, dört katil adayı, her biri de hem cinayet işleyebilir hem de işleyemez durumdalar. Geçmişleri deşildiğinde hepsinin de bir cinayet işlediği ortaya çıkıyor ve bu da her birini potansiyel katil yapıyor, fakat Poirot’nun ustaca gözlemleri ve kişileri psikolojik olarak inceleyişi sayesinde olaylar çözümleniyor ve son anda işte katil dediğiniz anda bambaşka birini işaret ediyor parmağı.: )))
Cinayetler Kapısı – Felaket sıkıcı bir kitaptı. 2. Dünya Savaşı dönemlerinde yaşanmış bir ajanlık olayının içyüzünün araştırılmasını konu almış. O dönemde yaşamış bir ajanın gizemli ölümünü araştıran kahramanların başından geçen olaylar anlatılıyor. Yalnız Agahta bu kitabında merak uyandıracak cümleler kurmayı pek başaramamış, zira sayfaların akıp gitmesi yalnızca kitabın bir an önce bitirmek isteğinden kaynaklanıyor, meraktan değil. Ayrıca Miss Marple ve Hercule Poirot’suz bir Agatha’yı düşünemez olmama sebep olmuştur.
Cesetler Merdiveni – Miss Marple’ın yine ustalıkla çözdüğü bir hikaye..
Dersimiz Cinayet – Daha ilk satırlarda okunmaya değer, sıkmayacak bir kitap olduğu anlaşılıyor. Poirot’a rakip Giraundi isimli genç dedektifin hırsla çözdüğünü sandığı cinayet aslında bambaşka şeyler nedeniyle ve bambaşka kişilerce işlenmiştir. Kitap, ismini belki de Poirot’nun, sabırla ve tecrübesiyle Girandi’yi alt etmesi nedeniyle bu ismi almış..